Türk futbolun altına dinamit koyup patlatan, dahası dünyaya “rezil” eden, “rezil” ettiğiyle yetinmeyen, üstelik “alay” ettiren TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin 18 Temmuz’u beklemeden, bir an önce futbolun başından uzaklaşması için harekete geçen süper lig kulüpleri ikiye ayrıldı…
Evet, yanlış okumadınız, hem de karpuz gibi tam ortasından!
Süper Ligde mücadele eden 11 takım Mehmet Büyükekşi’den memnun olmadığı için imza verirken, 9 takım ise memnun oldukları için ya da başka bir nedenden dolayı imza vermekten itina ettiler…
İmza vermeyen kulüpler içerisinde Konyaspor’da var…
Galatasaray,Trabzonspor, Hatayspor, Alanyaspor, Gaziantep FK, Başakşehir, Kayserispor ve Rizespor’da imza vermeyen diğer kulüpler…
Demek ki, Mehmet Büyükekşi ve yönetiminden memnunlar ki, imza işine girmemiş olabilirler…
Ya da siyaseten olabilir mi?
Bilemiyorum…
Ama, bildiğim bir şey var ise, o da Türk futbolunun marka değerini, itibarını, sportif heyecanını yerlerde süründüren Mehmet Büyükekşi’nin, hiç vakit geçirmeden futbolu terk etmesidir…
TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin seçime gitmesi veya görevden alınması için imza veren kulüplerle, imza vermeyen kulüplerin hemen hemen hepsinin MHK’dan ve hakemlerden memnun olduğunu söylemek mümkün mü?
Tabii ki Mehmet Büyükekşi’den de…
İmza vermeyenlerin başka bir hesapları mı ya da üzerlerinde siyasi baskı mı var?
Bilemem…
Benim aklımın almadığı ise Galatasaray kulübü ile Trabzonspor kulübü, hem TFF hem MHK, hem de hakemler hakkında koro halinde gürültüler çıkarırlarken, bugün ne oldu da, 18 Temmuz’u beklemeyi tercih ettiler…
Hadi diyelim ki, Galatasaray, Fenerbahçe ile burun buruna şampiyonluk yarışı içerisinde ve bir kaza kurşununa kurban gitmemek için, yoğurdu üfleyerek yiyor…
Eyvallah…
Peki Trabzonspor’a ne demeli?
Olaylı Fenerbahçe maçından sonra, Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK) sevklerine itiraz eden bir açıklama ile “yolun sonu” diyerek, Mehmet Büyükekşi’yi istifaya davet eden Trabzonspor, aynı Mehmet Büyükekşi’nin futbolun başından hemen gitmesi için, imza kampanyasına neden katılmadı?
“Başta Mehmet Büyükekşi olmak üzere kanun ve kural tanımayan bu yapının bugünden tezi yok görevi bırakmasını talep ediyoruz” diyeceksin, sonra da imza atmayanların yanında saf tutacaksın!
Vardır bunun da bir hikmeti…
Gece pekmez içenin sırrını Mevla bilirmiş…
Trabzonspor’un durumu da böyle.
*
KONYASPOR’DAN İMZA SAVUNMASI
İmza konusuyla alakalı Konyaspor başkanı Ömer Korkmaz’la görüştüm ve kendisine neden imza vermediklerini sordum…
Siyasi bir baskı ihtimali de aklıma geldi, onu da sordum ve uzun olmamakla birlikte bu sorumu da yanıtladı…
Yine de kafama takıldı; TFF’den başkanından, MHK’sından ve hakemlerinden şikayetçi olan Konyaspor kulübü, neden bu tarafta kaldı?
Öncelikle “siyasi bir baskı yok ve siyasetle de kesinlikle alakası yok, ancak bizim buradaki temel amacımız TFF’nin seçime gitmesi yönündeydi ve sonuç olarak TFF’de seçim kararı alındı. Dolayısıyla da imza toplayarak daha erkene almak daha büyük sorunlar doğuracaktır düşüncesindeyiz. Avrupa Şampiyonası sonunu uygun olarak değerlendirdik” dedi…
“Ne gibi sorunlar olur” diye sorduğumda ise “kaos olur düşüncemiz var. Giderayak daha çok hatalar zinciri oluşur” diyerek, neden imza vermediklerinin açıklamasını bu şekilde yaptı…
Benim satır aralarından çıkardığım ise şu; TFF zaten seçimli genel kurul kararı almış, dolayısıyla da imza toplamanın çok “etik” olduğunu düşünmemiş olabilirler mi?
Bilemiyorum.
*
MEHMET BÜYÜKEKŞİ LİGİ BİTİRİR
Bu arada 19 Marttaki “Mehmet Büyükekşi neden görevden alınamaz” başlıklı yazımda, TFF Başkanının ligi bitirdikten ve Avrupa Şampiyonası’nı da gördükten sonra görevi bırakacağının altını çizmiştim…
Gelinen nokta malum…
Haziran’da A Milliler Avrupa’ya, 18 Temmuz’da da TFF seçime gidiyor…
“Ne var bunda” diyebilirsiniz…
Ben değil, ama birileri, A Milliler Avrupa Şampiyonası’nda başarılı olur, derece yaparsa, Mehmet Büyükekşi’nin 18 Temmuz’da tekrar aday olabileceğini fısıldıyorlar…
Şunu net olarak ifade etmekte yarar var; Milli Takımımız Avrupa Şampiyonu olsa da, Mehmet Büyükekşi köyüne dönecek…
Ayrıca dönmeli…
Çünkü, bundan sonra yapacakları ve yapabilecekleri noktasında, sadece bizler değil, kendisine o koltuğu altın tepside sunanlar da karamsar!
Türk futbolunun içinde bulunduğu durum fazlasıyla nazik…
Ülkesini seven herkes, bu konuda duygularıyla değil, mantığıyla hareket etmeli…
Türkiye’deki hemen hemen bütün kulüplerle, TFF ve başkanı Mehmet Büyükekşi arasında köprüler atılmış, saflar hemen hemen netleşmiş ise bu yaranın dikiş tutması beklenmesin…
Daha önce de yazdığım kurt elmanın içinde…
Futbolun aktörleri, yani kulüpler ve TFF’yi yönetenler, birbirleriyle aynı duygu ve hedef birlikteliğinde değiller ise, ki değiller, Türk futbolu bu “kaos”tan sittin sene kurtulamaz!