“`html

Küresel Piyasalarda Negatif Başlangıç ve Önemli Gelişmeler

Küresel finans piyasaları, ABD’nin uyguladığı gümrük vergileri ve korumacı ticari politikalarla ilgili artan endişelerle zorlu bir haftaya giriş yaptı.

Cuma günü ABD’de yayımlanan “Önce Amerika Yatırım Politikası” başlıklı yeni genelgede, Çin ile bağlantılı şirketlerin ABD’deki kritik sektörlerde, yani teknoloji, altyapı, sağlık, tarım, enerji, hammadde ve diğer önemli bölgelerde yatırım yapmalarının engellenmesi amacıyla Yabancı Yatırım Komitesi’nin her türlü yasal araçla müdahale edileceği ifade edildi.

Genelgede, Çin’in ABD’nin stratejik varlıklarını hedef aldığı belirtilirken, “gıda kaynakları, tarım, madenler, doğal kaynaklar, limanlar ve terminal hizmetleri” gibi alanların bu tehdit altında olduğu öne sürüldü. ABD’nin, Çin’in kendi topraklarında kritik altyapıya erişimine izin vermediği gibi, aynı yaklaşımı kendisi için de benimsemesi gerektiği vurgulandı.

Ayrıca, Amerikan firmalarının Çin’in askeri sanayiine yatırım yapmalarının önlenmesi gerektiği, zira Pekin’in ulusal güvenlik hedefleri için Amerikan sermayesini istismar ettiği ifade edildi.

Bunun yanında, Rusya-Ukrayna savaşıyla ilgili gelişmeler de dikkatle izleniyor. Eski Başkan Donald Trump, cumartesi günü Washington’da gerçekleştirilen Muhafazakar Siyasi Eylem Konferansı’nda, Cumhuriyetçi seçmenlere son bir ay içindeki faaliyetlerinden bahsetti. Trump, söz konusu savaşın sona ermesi gerektiğini belirterek, bu konuda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı görüşmelerin önemini vurguladı.

Trump, ABD’nin yaklaşık 350 milyar dolar harcayarak Ukrayna’ya destek verdiğini söyledi. Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy ise barış müzakerelerine sadece Ukrayna’nın değil, aynı zamanda ABD, Rusya ve diğer Avrupa ülkelerinin de katılması gerektiğini ifade etti.

Trump’a yanıt olarak Zelenskiy, ABD’ye olan borçlarına dair açıklamalarda bulunarak, Ukrayna’nın ABD’den 350 milyar dolar değil, yalnızca 100 milyar dolar mali yardım aldığını belirtti.

Makroekonomik verilere bakıldığında, ABD’de açıklanan veriler ışığında imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) şubat ayında aylık 0,4 puan artarak 51,6’ya yükseldi ve piyasa beklentilerinin üzerinde bir sonuç ortaya koydu. Bununla birlikte, hizmet sektörü PMI’sı 3,2 puan düşüşle 49,7’ye gerileyerek son 25 ayın en düşük seviyesini gördü.

Michigan Üniversitesi’nin Tüketici Güven Endeksi’nde ise şubat ayında aşağı yönlü revizyon yapılarak 64,7 düzeyine inildi. Tüketicilerin kısa vadeli enflasyon beklentisi şubat ayı için 4,3’te sabit kalırken, uzun vadeli enflasyon beklentisi ise %3,2’den %3,5’e yükseldi.

Tüm bu gelişmeler neticesinde ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi %4,43 seviyesinde sabit kalırken, dolar endeksi de %0,4’lük bir düşüşle 106,2’ye geriledi. Cuma günü %0,1 azalış ile 2,935 dolardan kapanan altının ons fiyatı, şu an %0,2 değer kazancı ile 2,940 dolardan işlem görmekte. Brent petrolün varil fiyatı ise önceki kapanış seviyesinin hemen altında 73,9 dolardan işlem görmekte.

New York Borsası’ndaki endekslerde Cuma günü kıyasıya düşüşler yaşandı: S&P 500 %1,71, Nasdaq %2,20 ve Dow Jones endeksi %1,69 düşüş gösterdi. Ancak ABD’de endeks vadeli kontratlar yeni haftaya umut verici bir başlangıç yaptı.

Almanya’daki Seçimlerin Önemi

Avrupa borsaları, Cuma günü karışık bir seyir izlerken, odak noktası Almanya’daki ön seçimlerle ilgili gelişmelere yöneldi. Almanya Seçim Kurulu’nun açıkladığı geçici resmi sonuçlara göre, Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partileri %28,6’lık oy oranı ile en önde yer alıyor. Aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) ise %20,8 ile ikinci sırada. Sosyal Demokrat Parti (SPD) %16,4 ile üçüncü, Yeşiller Partisi ise %11,6 ile dördüncü sırada bulunmakta.

CDU/CSU partilerinin başbakan adayı Friedrich Merz, zaferlerini ilan ederken, Avrupa’nın güçlendirilmesinin öncelikli hedefi olacağını ve bu sayede ABD’ye olan bağımlılıklarını azaltacaklarını ifade etti. Analistler, Merz’in hükümeti kurabilmesi için koalisyon müzakerelerinde diğer partileri ikna etmesinin şart olduğu görüşünde.

Ayrıca, Euro Bölgesi’nde bugün açıklanacak ocak ayı tüketici enflasyonu da dikkatle izlenmekte. Analistlere göre, bu veriler Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) gelecekteki kararlarını etkileme potansiyeline sahip.

Cuma günü Alman DAX 40 endeksi %0,12, İngiltere FTSE 100 endeksi %0,04 değer kaybetti. İtalya’da FTSE MIB 30 endeksi ise %0,45, Fransa CAC 40 endeksi %0,39 değer kazandı. Avrupa’daki endeks vadeli kontratlar ise yeni güne karışık bir seyirle başladı.

Asya Piyasalarında Satış Baskısı

Asya borsaları, Cuma günü satıcılı bir ortamda işlem gördü. Japonya’da tatil nedeniyle piyasa kapalıydı. Önceki gün Çin Ticaret Bakanlığı, ABD’nin yayınladığı kritik sektörlerde Çin yatırımlarını kısıtlayan genelgeye eleştiride bulundu. Bakanlık, ABD’nin bu yaklaşımını, piyasa-dışı ve ayrımcı bir uygulama olarak değerlendirdi.

Çin, ABD’nin bu eylemlerinin iki ülke arasındaki normal ekonomik ilişkileri olumsuz etkileyebileceğini belirtti. Genelgenin uyulması durumunda her iki ülke arasındaki yatırım alışverişinin zarar göreceği ve bunun sonuçlarının ABD için de olumsuz olacağı ifade edildi.

Güney Kore’de Kospi %0,6, Çin’de Şanghay Bileşik Endeksi %0,3 ve Hong Kong Hang Seng Endeksi %0,8 düşüş gösterdi.

Borsa İstanbul’da ise Cuma günü satış ağırlıklı bir seyir gözlemlendi ve BIST 100 endeksi %2,09 değer kaybıyla 9.602,16 puanda kapandı. Dolar/TL, Cuma günü %0,4 artışla 36,4475’ten kapanırken, bugün bankalararası piyasada 36,4320 seviyesinde işlem görmekte.

Borsa İstanbul yöneticileri, bugün açığa satış işlemlerinin saat boyunca yukarı adım kuralı ile sınırlı olacağını duyurdu. Yatırımcılar, yurt içindeki kapasite kullanım oranı ve reel kesim güven endeksi ile yurt dışındaki Almanya’daki Ifo iş dünyası güven endeksi, Euro Bölgesi enflasyonu ve ABD’nin Dallas Fed imalat sanayi endeksi verilerini takip edecekler. Teknik analizlere göre BIST 100 endeksinde 9.550 ve 9.500 puan destek, 9.700 ve 9.800 seviyeleri direnç olarak öne çıkıyor.