Hedef yıllık 80 milyon yolcu

Necmi ÇELİK

İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı CEO’su Alp Er Tunga Ersoy, artan yolcu kapasitesiyle birlikte Sabiha Gökçen’de ikinci terminal gereğinin net olarak konuşulur hale geldiğini belirterek, “İkinci terminal dedevreye girdiğinde Sabiha Gökçen’in gelecek 15 yılda yıllık 80 milyonun üzerinde bir yolcu sayısına rahatlıkla ulaşabileceğine inanıyoruz” dedi.

Yeni dönemde kargo yatırımlarına da hız vereceklerini belirten Ersoy, “Mevcut durumda kargo kapasitemiz sınırlı. Ancak büyüyen e-ticaret sektöründen de talep artıyor. 2. Terminal binası ile birlikte hava kargo da ISG’nin önemli bir hizmet alanı olacak“ diye konuştu.

İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’nda düzenlenen basın toplantısında mevcut yenileme projeleri ve gelecek hedefleri konusunda açıklamalar yapan Alp Er Tunga Ersoy, mevcut terminal tesislerini geliştirmek için 24 projeyi yaklaşık 35 milyon euro yatırımla aşamalı olarak 2025’in ilk yarısında tamamlamayı hedeflediklerini söyledi. Yolcu kapasitesinin artırılması ve hedefleri ile ilgili konuşan Ersoy, “Geçen sene iç ve dış hatlar beraber 37,1 milyon yolcu kullandı. Bu sene %18’lik bir artış var. Avrupa’da kendi kategorimizde en yüksek yolcu artışı gösteren ikinci havalimanıyız.

Yılsonuna kadar %18’lik bir artış bekliyoruz. Kapasitemiz şu anda 41 milyon. Yakın zamanda bu kapasiteye ulaşırız” ifadelerini kullandı. İSG olarak yerel ekonomiye sağladıkları katkılara değinen Ersoy, “Sabiha Gökçen Havalimanı, kurulduğu günden bu yana devlete yaklaşık 1,3 milyar euro kira ödemesi yaptı ve her yıl yaklaşık 134 milyon euro kira ödemesiyle doğrudan ve dolaylı istihdama katkı sağladı” dedi.

Yeni havayolları ile de görüşmeler sürüyor

Son yıllarda küresel uçuş ağırlığının Asya ve Afrika’ya doğru kaymasıyla İstanbul’un bir “hub” olarak daha öne çıkmaya başladığını ifade eden Ersoy, “İstanbul’un ana uçuş noktalarına yakın olması ve farklı bağlantılarla eriştiği destinasyon sayısının çeşitlendirilebilmesi, havalimanımızın geleceğe dair çok güçlü potansiyeli olduğunu da gösteriyor” dedi.

İstanbul Sabiha Gökçen’in ekonomik fırsatlar sunan havayolu şirketlerinin de tercihiyle önemli bir aktarım merkezi haline geldiğini belirten Ersoy, “Lufthansa ile görüşmelerimiz belirli bir noktaya geldi. İstanbul Havalimanı yanı sıra buranın da kapasitesini kullanmayı hedefliyorlar. Pegasus ve Ajet’in yeni destinasyonlara uçma programları var. Diğer havayolları ile yaptığımız görüşmeler olumlu sonuçlanınca onları da açıklayacağız” şeklinde konuştu.

Karar süreçleri farklı işliyor

Dünya havacılık sektöründe agresif bir büyüme yaşandığını belirten Ersoy, “ISG’de de büyüme hızının çok yüksek olması bazı özel dönemlerde kapasiteyi zorlamakta. Buradaki tüm geliştirme noktalarını detaylı analiz ediyoruz. Testleri süren 2.pistin aktif kullanımı ile birlikte havalimanı yerleşkesinde kapasite artırım ihtiyacı çok daha belirgin hale gelecek. Bu konuda havalimanımızda yetkili otoritelerin değerlendirmelerine göre adımlar atılacak” açıklamasında bulundu.

Sabiha Gökçen’de yenileme çalışmalarına da değinen Ersoy, şu bilgileri verdi; “Her gün on binlerce kişinin kullandığı bir tesisin alt yapısını tüm operasyonlar sürerken yenilemek çok zor bir çalışma. Yaklaşık 14 yıldır hizmet veren havalimanımızda ihtiyaç duyulan alanlardaki yenileme çalışmalarını etkin önlemlerle birlikte belirli bir noktaya getirdik. Konforu artırmaya yönelik çalışmalarımızı planlı şekilde sürdürüyoruz.

İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı diğer havalimanları gibi Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü’ne bağlı değil. Düzenleme ve denetim sorumluluğu Türkiye Cumhuriyeti Savunma Sanayii Başkanlığı altında yer alan HEAŞ tarafından yürütülüyor. Dolayısıyla İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’nda karar süreçleri, bu statüsünden kaynaklı olarak Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü’ne bağlı havalimanlarından biraz daha farklıdır.”

ISG’yi şehir içi ulaşım çeşitliliği ve merkezlere olan yakınlığıyla “Şehrin Havalimanı” olarak lanse ettiklerini hatırlatan Ersoy, “Ancak gelinen bu aşamada bu söylemi artık “şehirlerin havalimanı” olarak değiştirme ihtiyacı doğdu. Konumu dolayısıyla İstanbul dışında 23 milyondan fazla insan, ISG’ye 2 saatlik ulaşım mesafesinde yaşıyor. Mega kent İstanbul dışında Gebze, Kocaeli, Bursa, Sakarya, Bilecik, Yalova, Düzce de ISG’nin kapsamı alanında bulunuyor” diye konuştu.

Kompakt bir havalimanına dönüşecek

havalimanına dönüşecek Alp Er Tunga Ersoy Alp Er Tunga Ersoy, gelecek planları hakkında konuşurken, şehir içinde metro ve otobüs hatlarının yanı sıra çevre illerle güçlü ulaşım bağlantıları bulunan ISG’nin daha kompakt olmasını hedeflediklerini belirterek, “Kompakt hale gelinde havalimanına vardıktan uçağa binene kadar geçen sürenin daha kısa olması, seyahati kolaylaştırması, zaman kazandırması gibi çok önemli avantajlar ortaya çıkacak.

ISG’nin bu avantajlarını geliştirerek İstanbul’u dünyanın ve Türkiye’nin farklı şehirlerine daha çok bağlantı ile bağlamayı, konforlu, kolay ve hızlı ulaşımın ana adresi haline getirmeyi hedefliyoruz. Yerleşkede ihtiyaç duyulan kapasite artırım çalışmalarıyla birlikte İstanbul Sabiha Gökçen’in Türkiye’nin yanı sıra Avrupa, Asya ve Afrika’nın en büyük aktarma merkezlerinden biri haline geleceğine inanıyoruz” dedi.

İki terminal tren hattıyla birbirine bağlanacak

Toplantıda DÜNYA’nın yeni terminal ile ilgili sorusunu yanıtlayan Alp Er Tunga Ersoy şu bilgileri verdi; “Planlanan terminal 45 milyon yolcu kapasiteli bir terminal binası olacak. Süreçte ihtiyaçlara ve yapılan yolcu sayısı tahminlerine göre bu rakam daha da büyüyecek. Yeni terminal iki pistin arasında yapılacak. İki terminal birbirine tren hattıyla bağlanacak. Malezya Havalimanları Holding de bu genişlemeye istekli. Bizim master planında da bu genişleme hedefi var. Bankalarla konuşuldu. Bankalar da projeye olumlu bakıyor ve finansmanı sağlamaya hazırlar. Burada bir sıkıntımız yok. 2. terminalle birlikte kapasite daha da artacağı için 15 yılda 80 milyon yıllık yolcu sayısına rahatlıkla ulaşabiliriz.”