Küresel iklim değişikliğinin gölgesinde orman yangınları, dünya genelinde hem ekosistemleri hem de insan yaşamını tehdit eden en yıkıcı afetlerden biri haline geldi.
Türkiye’de ve dünyada her yıl milyonlarca hektar orman alevlere teslim oldu. Geleneksel yangın söndürme yöntemlerinin yetersiz kaldığı bu dönemde, bilim dünyası yeni bir umut ışığı olarak bulut tohumlama teknolojisini tartıştı.
Bulut tohumlama, atmosferdeki bulutlara kimyasal maddeler (genellikle gümüş iyodür veya kuru buz) enjekte edilerek yağışın tetiklenmesi işlemi. Bu yöntem, uygun hava koşullarında bulutların yağmur üretme kapasitesini artırarak hedeflenen bölgelere yağış sağladığının altı çizildi.
İlk olarak 1940’lı yıllarda geliştirilen bu teknoloji, tarım ve su kaynaklarını desteklemek için kullanıldı. Ancak son yıllarda, orman yangınlarıyla mücadelede potansiyel bir araç olarak dikkat çekti.
Tekirdağ ve Çanakkale yangınlarını önceden tahmin eden teknoloji girişimi, Finlandiya’ya davet edildi
Prof. Dr. David Keith, Harvard Üniversitesi’nde iklim mühendisliği uzmanı olarak bulut tohumlama üzerine çalışmalar yürüttü. Keith, “Bulut tohumlama, uygun meteorolojik koşullarda yangın bölgelerine hızlı müdahale için etkili bir yöntem olabilir. Ancak, bu teknolojinin başarısı, yerel hava koşulları ve lojistik altyapıya bağlıdır” dedi.
Keith’e göre, bulut tohumlama yangın söndürme sürecini hızlandırabilir, ancak tek başına bir çözüm olmaktan uzak.
BİLİMSEL ARAŞTIRMALAR NE SÖYLÜYOR?
Avustralya’da 2019-2020 “Black Summer” yangınları sırasında bulut tohumlama üzerine yapılan deneyler, yöntemin sınırlı da olsa etkili olabileceğini gösterdi.
Avustralya Ulusal Bilim Ajansı (CSIRO) tarafından yürütülen bir çalışma, bulut tohumlama ile oluşturulan yağışın yangınların yayılma hızını %20’ye kadar azalttığını ortaya koydu. Ancak, araştırmacılar, yöntemin maliyetli olduğunu ve yalnızca belirli hava koşullarında işe yaradığını vurguladı.
YABANCI UZMAN GÖRÜŞLERİ: POTANSİYEL VE RİSKLER
Uluslararası uzmanlar, bulut tohumlama teknolojisinin orman yangınlarıyla mücadeledeki potansiyeline dikkat çekerken, bazı risklere de işaret etti.
Kaliforniya Üniversitesi’nden iklim bilimci Dr. Katharine Ricke, “Bulut tohumlama, yangın söndürmede yenilikçi bir yaklaşım olsa da, çevresel etkileri tam olarak anlaşılmadan yaygın kullanımı riskli olabilir. Gümüş iyodür gibi kimyasalların ekosistem üzerindeki uzun vadeli etkileri henüz yeterince araştırılmadı” uyarısında bulundu.
Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) de benzer bir görüşü paylaştı. WMO’nun raporuna göre, bulut tohumlama teknolojisi, bölgesel hava modellerini etkileyebilir ve beklenmedik iklim değişikliklerine yol açabilir. Bu nedenle, yöntemin uygulanmadan önce kapsamlı çevresel etki değerlendirmelerine ihtiyaç olduğunun altı çizildi.
GELECEĞİN YANGINLA MÜCADELE STRATEJİSİ Mİ?
Orman yangınları, iklim değişikliğiyle birlikte daha sık ve yıkıcı hale gelirken, bulut tohumlama gibi yenilikçi teknolojiler umut vaat ediyor. Ancak, uzmanlar bu yöntemin mucize bir çözüm olmadığını vurguladı.
Dr. Keith, “Yangınlarla mücadelede başarı, teknoloji, planlama ve toplumsal farkındalığın birleşiminden geçiyor. Bulut tohumlama, bu zincirin yalnızca bir halkası olabilir” dedi.