Dünya gazetesi yazarı Fikret Çengel, Avrupa’ya yaşanan vize sorununu kaleme aldı:
İhracatçıların hükümetten beklentisi rekabetçi kur, finansmana erişim, dünya fiyatlarında enerji ve vize sorununun çözümü. Ancak vize sorunu nedeniyle 125 milyar dolar ihracat yapılan Avrupa pazarına vize engellemesi yüzünden erişim zorluğu yaşanıyor. İhracatçıların vize krizi devam ederse yıllık 200 milyon euroluk bir zararı olacak.
Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci yüzyılının ilk beş yılını yönetecek kabine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Başkanlığında göreve başladı.
Yıllık 254 milyar dolarlık ihracat performansıyla Türk ekonomisinin can damarlarından biri olan ve büyümenin itici gücü olan ihracatın başkanları, yeni hükümete başarı dileklerini iletirken, hükümetten üretimin ve ihracatın devam etmesi için rekabetçi kur, finansmana erişim, dünya fiyatlarında enerji fiyatları ve seyahatlerinde vize engeli olmaması taleplerini dillendirdiler.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın görevlerini devralmasıyla aylardır seçim süreci nedeniyle beklentilerini dillendiremeyen ihracatçılar, artık kaybedecek bir zaman olmadığını ve atılacak adımları beklediklerini kaydediyor.
Mayıs ayında açıklanan 21.7 milyar dolar ihracata rağmen, dünyada daralan talep ve kur rekabeti nedeniyle aylara göre dış ticarette yüksek dalgalanmalar yaşanıyor. İhracatçıların son haftalarda yaşadığı ve çözüm beklediği en büyük sorunların başında ise vize krizi yer alıyor. Türkiye’nin yıllık 254 milyar dolar ihracatın yarısı Avrupa ülkelerine yapılıyor.
Yine TİM çatısı altında ihracat yapan 100 bin şirketin yüzde 70’ı Avrupa ülkelerine satış yapıyor. 27 sektörün tamamının en büyük ticaret ortağı nı Avrupa ülkeleri kapıyor. İhracatçı birliklerinden edinilen bilgilere göre TİM çatısı altındaki her birlik en büyük müşterisi durumundaki Avrupa ülkelerine yılda 10 ziyaret düzenliyor. Birliğine göre değişkenlik göstermekle birlikte her bazı sektörler Avrupa’da en az 8 fuara katılıyor.
Bazı birliklerde bu sayı 2’ye düşüyor. Yine her fuara milli katılım ve bağımsız olmak üzere 80’e yakın şirket katılıyor. Özellikle pandemi nedeniyle dünyanın kapandığı bir dönemin ardından fuara olan ilgi artmış ve hem fuar sayısı hem de katılımcı sayısı artmıştı.
PARAYI PEŞİN ÖDÜYORUZ AMA GİDİLEMİYOR
Her yıl Avrupa’da 8 büyük fuara katıldıklarını belirten İstanbul Hububat Bakliyat ve Yağlı Tohumlar Birliği Başkanı Kazım Taycı, vize krizi yüzünden fuarlara nitelikli katılımın gerçekleşmesinde zorluklar yaşadıklarını kaydetti. Taycı, vize engeli yüzünden ihracatçıların maliyetinin de çok arttığını dile getirdi. Taycı yurtdışında kurulacak bir fuar standının 1 metrekare maliyetinin bin 300 euro olduğunu belirterek, “10 metreden 100 metrekareye kadar stant kuruyoruz.
Yani en az 13 bin eurodan 130 bin euroya kadar bir yelpaze. Stant kurulumu için berberinde getirdiğimiz ekip çalışıyordu. Vize alamadığımız için ekip gelemiyor dolayısıyla bu da bize ekstra maliyet oluşturuyor. Fuarlarda 20 metrekarelik stant için en az 2 yabancı dil bilen satış elemanı gerekiyor. 100 metrekarede bu sayı en az 8’e çıkıyor. Yeşil pasaport ile şirket sahibi veya üst yönetimi atılıyor ama 10-15 kişilik bir ekipte en az 8 kişiye vize gerekiyor.
Aylar önce rezervasyon, bilet ve otel konaklaması için ödeme yapıyoruz Bunların hepsi katılamadığımız fuarlar için maliyet oluşturuyor.” dedi. 27 sektör ortalaması alındığında yılda en az 6 fuar için Avrupa ülkelerine çıkarma yapılıyor. Her fuara ortalama 80 şirket katılıyor. Yine ortalama 20 metrekarelik stantlar kurulduğu hesap edilirse, vize alınamadığı için yıllık ek maliyet 200 milyon euro tutuyor. Bunun yanında fuar dışı birebir görüşmelerle de ilave edildiğinde rakam daha da yükseliyor.
patronlardunyasi.com
